Arjantin Tango
“Yeraltı dünyasının şarkısı, Buenos Aires’in şarkısı,
İçinde, yaşayan ve sonsuz bir şey var,
Yeraltı dünyasının şarkısı, acının ağıtı,
Umudun tebessümü, tutkunun hıçkırığı.
Tangodur bu; Buenos Aires’in şarkısı,
Varoşlarda doğan, ve şimdi tüm dünyanın kraliçesi…”(1)
Doğuş
1816 ların Arjantin’i, önce Avrupa kökenli Vals, Polka ve sonra da Kuba’nin Habenera danslarıyla tanışır. Habenera ve Polka zamanla biribirleri içerisinde kaynarlar ve Arjantin’e özgü milonga dansını üretirler. Compadrito denilen ve Arjantin’in hırpani kılıklı, fularlı ve eli bıçaklı kabadayılarınca çok benimsenen Milonga’ya zaman, zaman “Zavallı Compadrito’nun dansı” da denilir oldu. Pampa’da doğan Milonga, şehirde büyümeye başlar ve kendine has çocukluk adımlarını ilk kez burada atar.
Tam Milonga ile Habenera birleşip, Tango’nun doğuşunu gerçekleştirdiklerinde ortalık karışır, ve yeni çocuk Tango’nun bir çok isim babası ortaya çıkar. Bazıları O’nun “ kapalı, ayrılmış yer “ anlamında olduğunu, bazıları ise Angola ve Mali arasında bir yer olduğunu, kimileri “dokunmak” anlamına geldiğini, kimileri ise tan-go ritminde davul ritmi olduğunu ve adını buradan aldığını iddia ederler. Ancak, orijini ne olursa olsun Arjantin Tango, Afrika kölelerinin bir araya gelip dans ettikleri yer anlamını kendi kimliğine oturtur. Milonga ise, zamanla Arjantin Tangosu gecelerine verilen isim olarak karşımıza çıkmar ve Tango’ya hep sahiplenir.
Müzik
Arjantin Tangosunu diğer danslardan ayıran en önemli özelliklerden birisi de, orkestrasındaki en önemli enstrümanıdır. Bandoneon, görüntü itibarı ile akerdeona benzeyen bir enstrüman olmakla beraber, tınısı ve çalınması itibarı ile büyük farklılıklar gösterir. Zaman, zaman bir davul ritmini, zaman zaman ise son derece tiz tını iletir. Nota uygulamasının son derece zor olması, öğreniminin ustadan çırağa öğretilerle aktarılışını açıklamaktadır. Bir diyafram haznesinin içerisine hapsedilen hava Bandoneon ustasının yeteneği ile son derece özenle serbest bırakılır ve insanı her şeyden uzaklaştıran müzik böylece elde edilir. Bandoneon, ilk kez Almanya’nın sınır köylerinde bir usta tarafından üretilmiş ve sonraları Arjantin’de hak ettiği sempatiyi bulmuştur. Bugün üretilmemekte, ancak sadece tamiri yapılmaktadır
Arjantin Tango, müziğinde 3 dönem yaşar. Başlangıçı 1910 lara kadar uzanan ilk dönemde Carlos Gardel’in popüler kıldığı söz ağırlıklı müzikler hakimdir. Carlos Cardel, tüm dünyaca kabul gören ve kötü bir uçak kazasında yaşamını yitiren bir ustadır. Arjantin’de bir çok kafede resmine rastlamak mümkündür. 1940 lardan sonra söz, ağırlığını müziğe bırakır, ve klasik akımdan uzaklaşılmaya başlanır. Bu dönemde karşımıza kimilerince hiç sevilmeyen, ancak günümüzde her milongada özel bir yeri olan Osvaldo Pugliese çıkar. Son dönem ise, bugüne dek uzanır ve modern tango başlığıyla, Türkiye’den de dostları olan Astor Piazzolla’yı bir anıt olarak sunar.
Arjantin Tango bestelerinin yorumları, orkestradan orkestraya önemli ve çok zevkli farklılıklar gösterir. Hepimizin yakından tanıdığı, ve, aslında hiçte düğün açılışlarına yakışmayan (2), La Cumparsita’nın 800 den fazla yorumu olduğu bilinmektedir.
Dans
Arjantin Tango, acının, tutkunun, hırçınlığın, neşenin dansıdır. İçinde erotizmden nefrete kadar herşeyi barındırır. Tango, kendinizi sözsüz ifade etmenin belki de en keyifli şeklidir. Hayatı dans etmenin ilk koşulu olan doğaçlamayı sınır ve kural olarak tanıyan, ve çiftler arasında enerji akışına dayanan bir danstır Tango. Ve tüm bunları sadece iki yada üç dakikaya sığdırmanızı bekleyen bir dans..
Arjantin Tango, normal tango ritmi ile beraber, vals ritminde tango ve, milonga (daha neşeli) ritmi ile karşımıza çıkar. Hepsindeki ruh ve öz aynıdır. Dansı erkek yönlendirse de, ileri seviyede dansçılar zaman, zaman dansı kadının yönetmesini sağlayabilirler. Ancak, her durumda dansı gösteren kadının zerafetidir.
Racon
Arjantin Tango milongalarda çiftler, saat yönünün tersinde bir daire izlerler. Dansa kaldırmak istediğiniz kişi ile gözgöze gelip, dans pistini işaret etmeniz yeterli. Bir kadının, dans teklifini reddetmesi, çok önemli sebebi olmadıkça, büyük kabalıktır. Bir çiftle genelde 3-4 şarkı ard arda dans etmelisiniz. Sonra mutlaka teşekkür etmelisiniz. Teşekkür, dansı bitirmek anlamındadır. Bu yüzden, devam etmek istemediğiniz eşinize kibar bir teşekkür etmeniz yeterlidir, ve kimse buna kızamaz, alınamaz. Ancak, en azından iki dans etmeniz nezakettendir. Bir sonraki 3-4 dansı aynı eş ile yapmak isteseniz bile, önce eşinizin serbest kalmasına izin vermelisiniz. Bir çok yurt dışı milongalarında 3-4 danstan sonra, dans edilemeyecek çok kısa bir müzik çalar. “Artık eşinizi oturtun” anlamındadır. Dikkatli olun ! İki kez, yani 7-8 şarkı, ard arda aynı eş ile dans ederseniz, diğerleri sizin bir “çift” olduğunuzu düşünüp, sizi dansa kaldırmak istemeyebilirler.
Türkiye’de Arjantin Tangosu
Türkiye’de Arjantin Tango, Sayın Orhan Avşar ile özdeşmiştir. Türkiye’nin ilk ve süreklilik açısından tek Bandoneon sanatçısı ünvanını taşır. Astor Piazzallo, Yapı Kredi Festivali çerçevesinde verdiği konserde dinleyicelerine “Orhan Avşar ile uzun süredir yazışıyoruz. Ancak kendisi ile tanışma fırsatımız olmadı. Eğer kendisi aramızda ise şu an tanışmak bana gurur verecektir” diyerek kendisini sahneye davet etmek ister. Ancak, Orhan Avşar bu konserden çok kısa bir süre önce vefat etmiştir.
Türkiye’de ilk Tango, Necip Celal Andel’in 1928 de bestelediği, ve 1932 de Seyyan Hanım tarafından plağa okunan Mazi’dir. Andel burada, çok sevdiği ancak kısa sürede ayrılmak zorunda kaldığı sevgilisine duyduğu sevgiyi ve acıyı yoğun olarak ifade etmiştir.
Türkiye’de binlerce kişi 1997 senesinden beri yoğun ve düzenli organizasyonlarda Arjantin Tangosu yapıyor. İstanbul, Ankara, Eskişehir, İzmir, Antalya ve Bursa yaygın olan yerler. Diğer illerimizde de çok güzel gelişmeler gözleniyor.Türkiye’deki milongalar, ve dans edenlerin kaliteleri, yurt dışından tüm ziyaretçilerin şaşkınlık boyutunda övgülerini almaktadır. Aramızdan yurt dışına gidip, Arjantin Tango milongalara katılanlar ise büyük beğenilerle karşılaşmakta.
Türkiye’nin artık uluslararası tango arenasında tanınmış, eğitmenleri, festivalleri, orkestraları ve dansçıları var. Son düzenlenen İstanbul Tango Experience Festival ve Maratonuna bir çok ülkeden yüzlerce dansçı katılmıştır.